Aile Hekimliği
Aile Hekimine Nasıl Kayıt Olabilirim? / Aile Hekimini Nasıl Değiştirebilirim?
Aile Hekimliği
İlgili İlçe Sağlık Müdürlüğüne veya kayıt olmak istediğiniz aile hekimine bizzat başvurarak,
Sağlık Bakanlığının Kişisel Sağlık Uygulaması olan “e-nabız” sistemi üzerinden
Aile hekimi kaydı oluşturabilir ya da Aile Hekiminizi değiştirebilirsiniz.
Ancak 4.000 sayısına ulaşmış aile hekimliği birimlerine yeni kayıt yapılamamaktadır.
İlgili sayfaya gitmek için tıklayınız.
Aile fertleri farklı aile hekimlerine kayıt yaptırabilir mi?
Aile fertleri farklı aile hekimliği birimine kayıt olabilirler. Fakat 18 yasından küçük çocuklar anne/baba/vasisinin yazılı talebi doğrultusunda, yenidoğan bebekler ise annenin kayıtlı olduğu aile hekimliği birimine kayıt edilir.
İş yerime yakın bir ASM'ye kaydımı yaptırabilir miyim?
Kişiler ilgili mevzuat doğrultusunda aile hekimini bölge sınırlaması olmadan değiştirebilirler.
Aile Hekimimi değiştirmek için 3 ay süre geçmesi gerekiyor mu?
Kendi talebinizle seçtiğiniz aile hekiminizi (sistem gereği) 3 aydan önce değiştiremezsiniz.
Yabancı uyruklu kişiler Aile Sağlığı Merkezlerinden hizmet alabilir mi?
Yabancı uyruklu kişiler Aile Sağlığı Merkezinden hizmet alabilirler.
Aile Sağlığı Merkezinin Adres Ve İletişim Bilgilerine Nasıl Ulaşabilirim?
İlgili sayfaya gitmek için tıklayınız
Aile Hekiminden Hangi Sağlık Hizmetlerini Alabilirim?✓ Kişiye yönelik koruyucu sağlık hizmetle ri ile birinci basamak teşhis, tedavi, rehabilitasyon ve danışmanlık hizmetlerini,
✓ Sağlığı geliştirici ve koruyucu hizmetler(Bağışıklama) ile ana çocuk sağlığı ve üreme sağlığı hizmetlerini(Gebe İzlem, Lohusa İzlem, 15-49 Yaş Kadın İzlem ve Bebek/Çocuk İzlem vb.),
✓ Kişilerin yaş, cinsiyet ve hastalık gruplarına yönelik izlem ve taramaları (kanser, kronik hastalıklar, adölesan (ergen), erişkin, yaşlı sağlığı ve benzeri) hizmetleri,
✓ Aile Hekiminin uygun gördüğü tetkik hizmetlerini,
✓ Birinci basamak sağlık kuruluşları ve resmî tabiplerce kişiye yönelik düzenlenmesi öngörülen ve aile hekimi muayene sonucu düzenlenmesi uygun görülen sağlık raporu, sevk evrakı, reçete vb. hizmetleri,
✓Aile hekiminin kurum dışı mesai saatinde evde takibi zorunlu olan engelli, yaşlı, yatalak ve benzeri durumdaki kişilere verilecek sağlık hizmeti,
Aile Hekiminden nasıl randevu alabilirim?
ALO 182 Randevu Hattını arayarak,
İnternet üzerinden hastane randevu sistemine giriş yaparak
Aile Hekiminizden randevu alınabilirsiniz.
İlgili sayfaya gitmek için tıklayınız.
Misafir Hasta Uygulaması Nedir?Kimler Yararlanabilir?
İl Dışından veya yurt dışından İlimize geçici süre ile misafir gelen kişiler aile hekimliği uygulaması kapsamında 25.01.2013 tarih ve 28539 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan " Aile Hekimliği Uygulama Yönetmeliği" nin "Aile hekimliği birimine kişi kaydı ve aile hekimi seçimine ilişkin esaslar" başlıklı 8. Maddesi 6. Bendi '' Sürekli ikamet ettiği bölgeden uzakta kalacak kişi veya geçici süre ile Türkiye’de ikamet edecek olan kişi, kendisine yakın konumdaki bir aile hekiminden misafir olarak sağlık hizmeti alır. Aile hekimi misafir kişiler için herhangi bir ücret talep edemez '' hükümleri doğrultusunda misafir hasta kapsamında hizmet alabilirler.
Ancak, 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanununa tabi olan ilçeler misafir uygulaması bakımından tek bölge kabul edildiğinden, İstanbul İlçelerinde ikamet eden kişiler yalnız kendi bağlı bulundukları aile hekiminden yararlanabilmekte olup misafir hasta olarak kabul edilmemektedirler.
Tüm Aile Hekimlerinin Çalışma Saatleri Aynı mı?
Aile Hekimleri Esnek Mesaiye Göre Çalıştıkları için, her aile hekiminin mesai saati farklı olabilmektedir. Aile Hekimlerinin Müdürlüğümüzce onaylanmış çalışma saati Aile Sağlığı Merkezlerinde görünür bir yerde asılı olarak bulunmaktadır. Aile hekimine müracaat edecek kişiler kendi aile hekiminin çalışma saatlerine dikkat ederek başvuru yapması gerekmektedir.
Aile Hekimim kurum dışı mesai de ise ben başka bir aile hekiminden hizmet alabilir miyim?
Evde takibi zorunlu olan engelli, yaşlı, yatalak ve benzeri durumdaki kendisine kayıtlı kişilere evde kişiye yönelik koruyucu sağlık hizmetleri ile birinci basamak teşhis, tedavi, rehabilitasyon ve danışmanlık hizmetlerini vermek üzere aile hekimleri kurum dışı mesailerinde ev ziyareti yapmaktadırlar.
Aile hekiminin kurum dışı mesai nedeniyle aile sağlığı merkezinde bulunmadığı gün ve saatler hekime ait ve görülecek bir yere asılmış olan mesai çizelgesinde belirtilmiştir.
Misafir hasta uygulaması da İl Dışından gelen misafirler için uygulandığından, Aile hekiminizin kurum dışı mesaisi olduğu günlerde başka bir aile hekiminin hizmet verme yükümlülüğü bulunmamaktadır.
Misafir hasta uygulaması da İl Dışından gelen misafirler için uygulandığından, Aile hekiminizin kurum dışı mesaisi olduğu günlerde başka bir aile hekiminin hizmet verme yükümlülüğü bulunmamaktadır.
Aile Hekimliğinde verdiğim kan sonuçlarımı internetten nasıl görebilirim?
Aile Hekiminizden aldığınız “kayıt numarası” ile,
İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü’ nün resmi internet sitesi üzerinden Laboratuvar Sonuç Sorgulama Ekranına girerek T.C. Kimlik Numarası ve Hekimin verdiği kayıt numarası ile tahlil sonuçlarınızı görebillirsiniz.
İlgili sayfaya gitmek için tıklayınız.
Tetkik sonuçları kan verdiğinizden sonraki iş günü saat: 13.00' ten sonra sisteme yüklenmektedir.
Aile Hekimimden müsabaka dışı spor yapmak için sağlık raporu almama gerek var mı?
Spor federasyonlarının, spor kulüplerinin, özel beden eğitimi ve spor tesislerinin, il spor merkezlerinin, eğitim ve öğretim kurumları ile diğer kurum ve kuruluşların, yaşam boyu spor, herkes için spor ve diğer spor etkinlikleri kapsamında müsabaka dışı spor yaptırdıkları kişilerden ‘Sağlık yönünden beden eğitimi ve spor faaliyeti yapmasına engel bir halinin bulunmadığına dair yazılı beyan’ belgesi alarak spor kartı düzenlemeleri yeterlidir. Ayrıca ilgili mevzuat hükümleri doğrultusunda resmi müsabakalar ile diğer beden eğitimi ve spor faaliyetlerine katılacak olan kişilere sporcu lisansı dışında, aile hekiminden bahse konu ile ilgili sağlık raporu alınmasına gerek yoktur.
E-Yoklama (Askerlik) İçin Ne Yapmam Lazım?
Askerlik yükümlüsü olan kişinin askerlik yoklaması için e-Devlet sistemi üzerinden giriş yapması ve "Yoklamada Uygulanacak Sağlık Durumu Hakkında Bilgi Formu" ile "Sınıflandırmaya Esas Ek Bilgi Formu"nu e-Devlet üzerinden doldurması ve sonrasında bizzat kayıtlı olduğu kendi aile hekimine müracaat etmesi gerekmektedir. Aile hekimi kaydı olmayan kişiler en yakın İlçe Sağlık Müdürlüğüne bizzat müracaat ederek veya “E-nabız” sistemi üzerinden Aile hekimi kaydını yaptırabilirler.
Aile Hekimliğinden “Evlilik Raporu” alabilir miyim?
Evlilik öncesi sağlık raporlarını Aile Sağlığı Merkezlerinden alabilirsiniz.
Aile Hekimleri tarafından evlilik öncesi verilen bu raporlarda ayrıca Tuberküloz, Sifiliz ( frengi), Hepatit, AIDS ve Talasemi ile ilgili testlerde yapılmaktadır.
İlgili sayfaya gitmek için tıklayınız.
Yatağa bağımlı hastamın evde sağlık hizmetinden yararlanabilmesi için nereye başvurmalıyım?
Aile Hekiminizin evde ziyaret yapabilmesi için, aile hekimine hastanızın özel durumunu belirtilerek kayıt ettirmelisiniz.
Hastanelerden evde sağlık hizmeti alabilmek için ise Sağlık Bakanlığının Evde Sağlık Hizmetleri İletişim Merkezi numarası “444 38 33”ü arayarak kayıt oluşturmanız gerekmektedir.
Yenidoğan İşitme Testi ve Topuk Kanı
Yenidoğan bebeklerden topuk kanı neden alınır?
Yenidoğan tarama programı bebeğe yönelik yürütülen koruyucu sağlık hizmetlerindendir ve alınan topuk kanı numunesi ile dört hastalık (Fenilketonüri, Hipotiroidizm, Biyotinidaz Eksikliği, Kistik Fibrozis) taranmaktadır.
Topuk Kanı Ne Zaman Alınır?
Yenidoğan taraması için kan örneği ideal olarak doğumdan sonraki 3-5’inci günlerde alınmalıdır. Fenilketonüri taraması için bebeğin en az 48 saat beslenmiş olması gerekmektedir. Ancak, mümkün olduğunca çok sayıda bebeğe ulaşabilmek için yenidoğanın erken taburculuğu söz konusu ise sağlık kuruluşunu terk ettiği son anda topuk kanı numunesi alınmalıdır. Bebek yeterince beslenmeden kan örneği alınmışsa ilk hafta içinde en yakın sağlık merkezine (Aile Hekimine) başvurarak yeni topuk kanı numunesi aldırması gerekmektedir
Topuk kanı numunesinin sonucunu nasıl öğrenebilirim?
Topuk kanı numunesi uygun alındıysa ve laboratuvarda çalışmaya alındıktan sonra taranan hastalık(lar) yönünden sonuç şüpheli veya pozitif ise size İlçe Sağlık Müdürlüğünüzde taramayı yürüten birim aracılığıyla kayıtlı bulunduğunuz Aile Hekimi tarafından sonuç hakkında bilgilendirme yapılacaktır.
Yenidoğan bebeğime neden işitme tarama testi yaptırmalıyım?
Normal konuşmanın gelişimi için ilk şartı normal işitmedir. Bebekler doğumu takiben işitmeye başlarlar. Zamanla duydukları kelimeleri taklit etmektedirler. Yenidoğan bir bebeğin İşitme kayıplı olduğu anlaşılması uzun bir zaman alabilir ve tanı almada gecikmeden dolayı telafisi olmayan konuşma güçlüklerine sebep olabilir. İşitme kayıplarının erken teşhisi normal veya normale yakın konuşma ve lisan gelişimi sağlamakta ve çocukların yaşam kalitesini okul başarısını da artırmaktadır.
Bebeğimin işitme tarama testini ne zaman yaptırmalıyım?
Tarama programı çerçevesinde yenidoğan her bebeğin hastanedeyken ilk 72 saat içinde işitme tarama testi yapılmalıdır. Ancak doğumun gerçekleştiği kurumdan erken taburcu olma durumunda sağlık kurumunu terk ettiği son anda işitme tarama testi yapılmalı ve sonuç kartı istenmelidir. Taramanın gerçekleşemediği durumlarda taburculuk sonrası bir hafta içerisinde taramanın tamamlanması gerekmektedir. Bunun için hastaneden ayrılmadan önce işitme tarama testi için randevunuzu mutlaka isteyiniz.
İşitme testi nasıl yapılır?
Öncelikle işitme tarama (ABR) testi kısa süreli bir işlemdir(dakikalar süren). Testin uygulamasında da bebeğin alnına ve kulak arkasına yerleştirilen elektrodlar ve kulaklara takılan kulaklık ile sesli uyaran göndererek ve işitme sinirinin uyarana cevabı kaydedilerek işitme kayıpları saptanır. Ağrılı bir işlem değildir. Tercihen bebeğin doğal uykusunda (beslenme sonrası yarım saat ile bir saatlik sürede) gerçekleştirilir.
Aşı
Aşı
Bebeğime/çocuğuma hangi aşıları yaptırmam gerekiyor? Nerede yaptırabilirim?
Aşıları Aile Hekiminize başvurarak veya Sağlık Bakanlığından ücretsiz aşı alan diğer sağlık kurumlarında ücretsiz olarak yaptırabilirsiniz.
Detaylı bilgi için tıklayınız (Çocukluk Dönemi Aşı Takvimi)
Bebeğime gereksiz yere çok erken aşı uygulandığını düşünüyorum. Anne sütü onu korumaz mı?
Detaylı bilgi için tıklayınız
Bebeğime/çocuğuma bir kerede birden fazla aşı verilmesi zararlı mı?
Detaylı bilgi için tıklayınız
Aşılar güvenli mi?
Detaylı bilgi için tıklayınız
Aşılar faydalı mı?
Detaylı bilgi için tıklayınız
Aşılar otizme neden olur mu?
Detaylı bilgi için tıklayınızDetaylı bilgi için tıklayınız
Aşılar ücretli mi?
Detaylı bilgi için tıklayınız
Sağlık çalışanıyım, hangi aşıları yaptırmam öneriliyor? Nerede yaptırabilirim?
Aşılarınızı kayıtlı olduğunuz Aile Hekimine veya çalıştığınız sağlık kurumuna başvurarak yaptırabilirsiniz.Detaylı bilgi için tıklayınız
(Mesleğe Bağlı Riskler Nedeniyle Aşılama)
Hepatit B aşısı hangi meslekte çalışanlara öneriliyor mu?
Detaylı bilgi için tıklayınız (Mesleğe Bağlı Riskler Nedeniyle Aşılama)
Hacca/Umreye gideceğim. Hangi aşıları yaptırmam gerekiyor?
Hac ve Umre ziyaretine gidecek kişilere meningokok, çocuk felci ve kızamık-kızamıkçık-kabakulak aşılarının uygulanması önerilmektedir.
Detaylı bilgi için tıklayınız (Hac Ve Umre Aşılamaları)
Hacca/Umreye gideceğim. Aşılarımı nerede yaptırabilirim? Ücret ödemem gerekiyor mu?
İstanbul’da tüm ilçelerimizde belirlenmiş merkezlerde aşılarınızı ücretsiz olarak yaptırabilirsiniz. Merkezlerimizin nerelerde olduğu ve hangi günlerde aşı yapıldığı bilgisi sayfamızda mevcuttur.
Detaylı bilgi için tıklayınız (Hac Ve Umre Aşılamaları)
Gebeyim, hangi aşıları yaptırmam gerekiyor?
Aşılarınızı kayıtlı olduğunuz Aile Hekimine başvurarak yaptırabilirsiniz.
Detaylı bilgi için tıklayınız (Doğurganlık Çağı Kadın/Gebe Aşılamaları)
Yetişkinim, pnömokok (zatürre) aşısını ücretsiz olarak nerede yaptırabilirim?
Aşılarınızı kayıtlı olduğunuz Aile Hekimine başvurarak yaptırabilirsiniz.
Detaylı bilgi için tıklayınız (Pnömokok Aşıları)
Grip aşısını kimlerin yaptırması gerekiyor?
Grip aşısı bedeli; astım dâhil kronik akciğer ve kalp ve diğer kronik hastalıkları olan erişkinler için hastalıklarını belirten sağlık raporuna dayanılarak tüm hekimlerce reçete edildiğinde yılda bir defaya mahsus olmak üzere devlet tarafından karşılanır.
Detaylı bilgi için tıklayınız (Grip aşısı yapılması önerilen kişiler (Risk grupları))
Yurtdışına seyahate çıkacağım. Hangi aşıları yaptırmam gerekiyor? Aşıları nerede yaptırabilirim?
Seyahat eden kişilerin yolculuk ettiği ülkedeki bulaşıcı hastalık riskine uygun olarak aşılanması, Dünya Sağlık Örgütü’nün “International Travel and Health” Programı önerileri doğrultusunda https://www.who.int/ith/en/ Hudut ve Sahiller Sağlık Genel Müdürlüğü’ne bağlı seyahat sağlığı birimlerinde uygulanmaktadır.
Detaylı bilgi için tıklayınız
Kuduz aşısını hangi hastanelerde yaptırabilirim?
Detaylı bilgi için tıklayınız
Kuduz aşısı uygulayan hastanelerde hangi saatlerde aşı yaptırabilirim?
Kuduz aşı uygulaması yukarıda belirtilen hastanelerde 7/24 yapılmaktadır.
Kanser Birimi
Kanser Tedavi Edilebilen Bir Hastalık Mıdır?
Bazı kanser türleri erken teşhis edildiğinde tedavi edilebilen bir hastalıktır.
Kanseri Tarama Testleri İle Erken Yakalamak Mümkün Müdür?
Bazı kanser türlerinde tarama testleri yapılarak kanseri erken evrede yakalamak ve tedavi etmek mümkündür.
Tüm kanserlerin üçte biri önlenebilir, üçte biri erken teşhis edilebilir kanserlerdir. Toplum tabanlı taramalardan olan ve erken teşhis edilebilen meme, rahim ağzı, kalın bağırsak kanserlerinde tarama testleri ile ölümler önemli ölçülerde azaltılabilmektedir.
Kanserden Korunmak Mümkün Müdür?
Kanser %90 oranında çevresel, %10 oranında ise kalıtsal genetik faktörlere bağlı oluşmaktadır. Çevresel faktörler arasında da tütün ürünlerinin kullanımı, sağlıksız beslenme ve obezite, alkol ve enfeksiyonlar ilk sıralarda yer almaktadır. Bu çevresel etkenlerin kontrol altına alınması ile kanser görülme sıklığı azaltılabilir
Hangi Kanserler İçin Tarama Yaptırabilirim?
✓30-65 yaş arasındaki kadınlara rahim ağzı kanseri taraması için HPV/DNA Smear testi
✓0-69 yaş arasındaki kadınlara meme kanseri için Mamografi çekimi
✓50-70 yaş arasındaki kadın ve erkeklere Kalın bağırsak kanseri için Giatada Gizli Kan (GGK) testi yapılmaktadır.
Detaylı Bilgi almak için tıklayınız.
Kanser Taramaları İçin Ücretsiz Ödeyecek Miyim?
Birinci basamak sağlık kuruluşlarında yapılan Kanser Taramaları için herhangi bir ÜCRET ödemeniz gerekmez.
Yapılan bütün tarama testleri
ÜCRETSİZDİR
Ücretsiz Kanser Taramasını Nerelerde Yaptırabilirim?
Aile Sağlığı Merkezlerinde
Kanser Erken Teşhis Tarama Eğitim Merkezlerinde (KETEM)
Sağlıklı Hayat Merkezlerinde
Mobil Kanser Tarama Tırlarında
Detaylı Bilgi almak için tıklayınız. (Ketem ve Mobil adresleri)
Göç Sağlığı
Türkiye de Göç Sağlığı Hizmetleri kim tarafından sağlanmaktadır?
Göç Sağlığı Hizmetleri İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Genel Müdürlüğü’nün genel koordinasyonunda yürütülen sağlık hizmetlerinin Sağlık Bakanlığı bünyesindeki koordinasyonu, 25.08.2016 tarih ve 1252 sayılı Bakanlık Makam Oluru ile kurulan ve Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü’ne bağlı olarak faaliyetlerini yürüten Göç Sağlığı Dairesi Başkanlığı tarafından yapılmaktadır.
Göç Sağlığı Hizmetleri nasıl sunulmaktadır?
Sağlık hizmetlerinin il düzeyinde koordinasyonundan ve yürütülmesinden “İl Sağlık Müdürlüğü” sorumludur. İl düzeyinde koordinasyondan Halk Sağlığı Başkanlığı Göç Sağlığı Birimi sorumludur.
Ülkemizdeki Göçmenlere, üç ana başlık altında sağlık hizmetleri sunulmaktadır:
112 Acil Sağlık Hizmetleri
Temel ve Koruyucu Sağlık Hizmetleri
İkinci ve Üçüncü Basamak Sağlık Hizmetleri
İstanbul’ da Göç Sağlığı Hizmeti alınabilecek merkezler nerelerdedir ücretli midir?
1.Basamak Hizmet sunumu için Göçmen Sağlığı Merkezlerinden 2. Ve 3. Basamak Hizmet sunumu için Hastanelerden hizmet alınabilmektedir.Göçmenlerin statü durumuna göre verilen sağlık Hizmetlerinin kapsamı ve ücreti değişmektedir.
Geçici Koruma Altına alınan Suriyelilere yönelik Sağlık Hizmetlerinin kapsamı nedir?
Türkiye’de kayıt altına alınan ve geçici kimlik numarası verilmiş olan Suriyeliler, ikamet illerinde acil sağlık, koruyucu ve temel sağlık hizmetleri ile tedavi edici tüm sağlık hizmetlerinden, Sağlık Uygulama Tebliği (SUT) kapsamında ve ücretsiz olarak faydalanabilmektedir.
Geçici kimlik numarası almamış olanlara ise “Geçici Koruma Yönetmeliği” çerçevesinde, bulaşıcı hastalıklarla mücadele, bağışıklama ve acil sağlık hizmetleri sunulmaktadır. Geçici koruma altına alınan Suriyeliler, Sağlık Bakanlığı tarafından işletilen sağlık tesislerine, sevk aranmaksızın, doğrudan başvurabilmektedirler. Üniversite hastanelerine ve özel hastanelere ise acil durumlar haricinde doğrudan başvuramazlar.
İstanbul ilinde Göç Sağlığı Merkezleri iletişim listesi
Detaylı Bilgi almak için tıklayınız
Tüberküloz
Tüberküloz Hastalığı Nedir?
Tüberküloz Mycobacterium Tuberculosis adı verilen bir basille oluşan bulaşıcı bir hastalıktır. Tüberküloz, yaklaşık % 70 oranında akciğerlerde olmak üzere, vücutta bütün organlarda hastalık oluşturabilir. Hastalık tedavi edilmez veya yetersiz, uygun olmayan şekilde tedavi edilirse hastanın ölümüne yol açabilir. Eğer kişide bir ilaç direnci yok ise ve ilaçlarını düzenli şekilde alıyorsa, çok kısa sürede bulaştırıcılık ortadan kalkar ve kişinin genel durumu düzelmeye başlar. Ancak bu kişinin tamamen tedavi olduğu anlamına gelmez; tamamen iyileşmek için uzun süreli ilaç tedavisi gerekmektedir. Mevcut modern tedavi protokolleri ile tüberküloz hastalarında tam iyileşme sağlanabilmektedir.
Tüberküloz Hastalığı Nasıl Bulaşır?
Tüberküloz mikrobunun kaynağı tedavi görmemiş, aktif akciğer ve larinks (gırtlak) veremi olan hastalardır.Tedavi olmamış kişinin öksürüğü, hapşırığı ve konuşması ile mikroplar çevre havaya saçılır. Hasta olan kişi ile uzun süre yakın temasta bulunan sağlıklı kişiler bu mikropları nefesleriyle alır ve enfekte olurlar. Sokakta, dolmuşta, lokantada öksüren birisinden verem mikrobu alma olasılığı çok düşüktür. Bulaşma için genellikle verem hastası bir kişi ile uzun süre birlikte yaşamak gereklidir. En çok hastanın aile bireyleri ve yakın çalışma arkadaşlarına bulaşma olur. Hasta olan kişinin herhangi bir ilaç direnci yoksa ve düzenli olarak tedavisini alıyorsa, bulaşma hızla sona erer.
Tüberküloz Hastalığı Genetik (Ailesel/Irsi) Midir?
Tüberküloz aileden genetik (ırsi) olarak geçmez. Evde bir bulaşıcı tüberküloz hastası varsa ve aynı ortamda uzun süre bulunmakla hastalık bulaşabilir.
Tüberküloz Mikrobu İle Karşılaşan Herkes Tüberküloz Hastası Olur Mu?
Solunum yoluyla alınan tüberküloz basili tüberküloz enfeksiyonuna yol açar. Bu, bir hastalık durumu değildir. Vücutta tüberküloz basilinin sessiz durduğu ve adeta hapsedildiği bir durumdur. Enfekte olan kişilerin %5’i ilk 1-2 yıl içinde aktif verem hastası olur, %5’inde 2. yıldan sonra herhangi bir zamanda, vücut direncinin düştüğü durumlarda, vücutta beklemekte olan tüberküloz basili çoğalarak tüberküloz hastalığına yol açar. Geriye kalan %90’ında ise tüberküloz hastalığı gelişmez; basil vücutta sessiz olarak kalır.
Tüberküloz Enfeksiyonu Nedir?
Dünyada ve ülkemizde toplam nüfusun yaklaşık üçte biri tüberküloz basili ile enfekte durumdadır. Bir kişinin enfekte olup olmadığının anlaşılması için Tüberkülin (PPD) cilt testi ve interferon gama salınım testi gibi testler uygulanmaktadır. Tüberkülin (PPD) cilt testi BCG aşısı yapılmış olanlarda da pozitif sonuç verebildiğinden, Türkiye gibi BCG aşısının rutin uygulandığı ülkelerde cilt testi değerlendirilirken ölçüm değerleri farklı tutulmaktadır.
Tüberküloz Enfeksiyonu Olanlardan Kimler Daha Çok Hastalanma Riskine Sahiptir?
Tüberküloz mikropların vücuda girdikten sonra hastalık yapma süresi ve riski kişiden kişiye değişir. Küçük çocuklar ve vücut direnci düşük olanlar en çok hastalanma riski olan kişilerdir.Hastalık mikrobu aldıktan hemen sonra oluşabileceği gibi on yıllarca sonra da ortaya çıkabilir.AIDS hastalığı bağışıklık sistemini en çok zayıflatan hastalık olduğu için, bu kişilerde tüberküloz hastalığı daha çok görülmektedir. Bunun dışında şeker hastalığı, kronik böbrek hastalığı, bazı kanserler (lösemi, lenfoma, baş-boyun kanseri, akciğer kanseri vb.), silikozis (mesleki toz hastalığı), uzun süre kortizon ve benzeri bağışıklık baskılayıcı ilaç kullananlar, ilaç ve alkol bağımlılığı olanlar ve sigara tüberküloz hastalığına yakalanma riskini artırır.
Tüberkülozdan Şüphelenince Ne Yapılmalıdır?
Bu konuda ücretsiz tanı ve tedavi yapan en yakın Verem Savaş Dispanserine başvurulmalıdır.Bu dispanserlerde tüberküloz hastalığı konusunda sertifikalı eğitimi olan doktorlar ve yine tüberküloz eğitimi almış ebe, hemşire ve sağlık memurları görev yapmaktadır. Tüberküloz şüphesiyle başvuran kişinin röntgen filmi çekilir, balgam incelemesi için örnek alınır ve gerekirse tüberkülin (PPD) cilt testi yapılır. Sevk ya da yatışı gereken hastalar tüberküloz yönünden referans hastanelere (Yedikule Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi ve Süreyyapaşa Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi) yönlendirilir.
Tüberküloz Hastalığının Bulguları Nelerdir?
✓2-3 haftadan uzun süren öksürük şikayeti olan ve akciğer bulguları antibiyotik tedavisi ile düzelmeyen hastalarda tüberküloz düşünülmeli ve araştırılmalıdır.
✓Akciğer tüberkülozunda öksürük, balgam çıkarma, hemoptizi (kan tükürme/kusma), göğüs ağrısı, sırt-yan ağrısı, nefes darlığı, ses kısıklığı gibi solunum sistemi bulguları ile intermittan ateş (aralıklarla olan) gece terlemesi iştahsızlık, kilo kaybı halsizlik, yorgunluk gibi sistemik bulgular görülebilir.
✓Akciğer dışı organ tüberkülozunda ise hastalığın tutulduğu organa özgü lenf bezi büyümesi, idrarda kan görülmesi, eklemde şişlik gibi bulgular görülebilir.
Tüberküloz Hastalığı Nasıl Tedavi Edilir?
Ülkemizde tüberküloz hastalığının tedavisi için etkili ve yan etkisi az olan ilaçlar (birinci grup/majör ilaçlar da denilmektedir) kullanılmaktadır. Bu ilaçlar yatan hastalar için hastaneler tarafından ve ayaktan tedavi olan hastalar için Verem Savaş Dispanserleri tarafından hastalara ücretsiz olarak verilmektedir. Ayrıca çok ilaca dirençli ve yaygın ilaç dirençli hastalar için de yine Verem Savaş Dispanserlerince hastaların ilaçları (ikinci grup/minör ilaçlar da denilmektedir) Tüberküloz Daire Başkanlığından aylık olarak temin edilmektedir. Tüberküloz hastalığının başarılı şekilde tedavi edilebilmesi için, hastalığın yerleşim yerine ve ilaç direnç durumuna göre belirlenen standart tedavi süresi boyunca ilaçların kesintisiz ve tam olarak içilmesi gerekmektedir. İlaçların düzensiz, ara verilerek ya da eksik dozda kullanılması ilaç direnci ve hastalığın nüks etmesine neden olabilmektedir.
İlaç tedavisine başladıktan sonra bulaştırıcılık hızla yok olur. Bu nedenle ilaç tedavi için "kimyasal karantina" denilmektedir. Eğer kullanılan ilaçlara direnç yoksa ve hasta tedavisini düzenli alıyorsa 2-3 haftada bulaştırıcılık büyük oranda yok olur.
Doğrudan Gözetimli İlaç Tedavisi (DGT) Nedir? Neden Gereklidir?
Doğrudan gözetimli tedavi (DGT), hastalara her doz ilacın, bir görevli tarafından bizzat içirilmesidir.
Neden buna gerek vardır?
Çünkü hava yolu ile ve tamamen rastlantı eseri olarak tüberküloz hastalığının bulaşmasının önlenmesinde yapılması gereken en önemli şey hastaların tam, etkin ve düzenli şekilde tedavilerinin yapılmasıdır. Hastaların bir kısmı, en az 6 ay sürmesi gereken tedaviyi düzenli olarak sürdürememektedirler. Hastalar bir süre ilaç kullanıp, şikayetleri geçmeye başlayınca kendilerini iyileşmiş zannetmekte ve tedaviyi yarım bırakabilmektedir. Hangi hastanın tedaviyi yarım bırakacağını ya da düzensiz kullanacağını önceden öngörmek de olanaksızdır. Bu nedenle, her bir hastanın tedavisini düzenli bir şekilde yapmak ve tamamlamak için doğrudan gözetimli tedavi (DGT) uygulamak gereklidir. Aynı zamanda doğrudan gözetimli tedavi (DGT) uygulama esnasında hastada gelişebilecek ilaç yan etkileri gözlemlenir ve hastanın tedavi süreci ile ilgili her türlü bilgilendirme yapılmasına olanak sağlar. Doğrudan gözetimli tedavi (DGT) uygulamak hastanın tedavisini tamamlamasını ve böylece sağlığını garantilediğinden hasta açısından daha sağlıklı ve iyidir; aynı zamanda hastalığın başkalarına bulaşmasının önüne geçtiği için de toplum sağlığı açısından en doğru uygulamadır.
Tüberküloz Hastasının Temaslıları İçin Temaslı Taraması Yapılması Neden Önemlidir?
Bulaşıcı olsun olmasın tüberküloz hastası olan kişilerin aile bireylerine ve yakın temaslılarına tüberküloz yönünden tarama muayenesi yapılmaktadır. Bunun nedeni ailede başka bir hasta olup olmadığının belirlenmesi, kaynak olan vaka bir başka aile bireyi ise bunun saptanması ve organ tüberkülozlarında bulaşıcı akciğer tüberkülozu olan kişinin tespitidir. Evde başka bir hasta var ise bu kişinin hızla tespiti ve tedavisinin başlanması için; ayrıca koruma tedavisi verilebilecek henüz enfekte olmamış sağlıklı kişilerin ve enfekte olmuş ancak henüz hastalık gelişmemiş kişilerin bir an önce saptanması açısından temaslı muayenelerinin hızla yapılması gerekmektedir. İlerleyen zamanlarda temaslı kişiler içerisinden yeni bir tüberküloz hastanın çıkma olasılığına karşılık, koruyucu tedavi alsın almasın bütün temaslıların 2 yıl süreyle düzenli aralıklarla (3., 6., 12., 24 aylarda) Verem Savaş Dispanseri tarafından izlenmesi gerekmektedir.
Özellikle 5 yaş altı çocuklarda, yaşlılarda ve bağışıklık sistemini baskılayan hastalığı olan kişilerde tüberküloz hastalığı daha ağır ve yaygın seyredebildiğinden, evde bu özelliklerdeki temaslıların temaslı taramalarının en kısa zamanda mutlaka yapılması gerekmektedir.
Tüberkülozdan Korunmada Neler Yapabiliriz?
✓BCG Aşısı İle Aşılanma:
Ülkemizde bebek ve çocukların tüberküloz hastalığından korunması için, rutin aşı takviminde BCG aşısı uygulanmaktadır. Aşının koruyuculuğu çeşitli çalışmalarda %80’e varan oranlarda bulunmuştur.* Bu koruyuculuk ortalama 5-6 yıl süre devam etmekte olup; koruyuculuğun 15 yıl devam ettiğini bildiren kaynaklar da vardır.** BCG aşısı özellikle küçük yaşlarda ölümcül seyreden miliyer (kanla yayılan) tüberküloz ve menenjit (beyin zarını tutan) tüberküloza karşı daha etkin koruma sağlamaktadır.
*Akkaynak S. Tüberkülozda aşı ile immunizasyon, Tüberküloz ve Toraks 31; 40-49, 1983
**Styblo K. Epidemiology of Tuberculosis selected papers, vol:24 Royal Netherlands Tuberculosis Association, The Hague (1991)
✓İlaçla Koruma Tedavisi (Kemoproflaksi):
Bulaşıcı tüberküloz hastası ile uzun süreli ve yakın temasta bulunan ancak, henüz enfekte olmayan sağlam kişilerin enfekte olma riskini azaltmak için; tüberküloz basili ile enfekte olan, fakat henüz hastalanmamış kişilerin ise aktif tüberküloz hastalığı gelişme riskini azaltmak için koruma tedavisi verilir. Koruma tedavisi için genellikle İzoniyazid tablet, 6 ay süre ile kullandırılır. Koruma tedavisi de Verem Savaş Dispanserleri tarafından ücretsiz olarak verilmekte olup; aynı tüberküloz tedavisinde olduğu gibi kişilerin tedavilerini aksatmadan, düzenli olarak almaları gerekmektedir.
Tüberküloz hastalarının erken tanı ve tedavisi toplumun korunmasında en önemli yoldur.
Ayrıca güneş gören ve bol havalandırılan ortamlarda tüberküloz mikrobu çok hızlı bir şekilde inaktive (canlılığını ve etkinliğini yitirme) olmaktadır.
Tüberküloz Utanılacak Bir Hastalık Mıdır?
Kesinlikle değildir; çünkü solunum yoluyla bulaşan bir hastalık olduğu için, basile maruz kalan herkeste görülebilecek bir hastalıktır. Etkili ilaçların ve modern tanı, tedavi yöntemlerinin bulunmadığı uzun yıllar öncesinde; genellikle ölümcül seyreden, sağ kalanlarda da ciddi sakatlıklar bırakan bir hastalık olduğu için o dönemlerde korkulan ve utanılan bir hastalık olmuştur. Bugün erken tanı ve doğru tedavi ile hastalar hızla bulaşıcılığını kaybetmekte ve tümüyle iyileşmektedir.
Bu nedenle hasta olan kişileri toplumdan dışlamak bugün için çok yanlış bir tutumdur. Aksine tüberküloz hastalarının toplum tarafından sosyal ve psikolojik yönden desteklenmesi, tedaviye uyumlarını arttırmak açısından da önem taşımaktadır.
Tüberküloz Hastalığında Tanı ve Tedavi Konusunda Yapılan Hatalar Nelerdir?
✓Hastalar doktora geç başvurmakta ve tanı geç konulmakta ya da öksürüğü ve göğüs hastalıkları ile ilgili yakınmaları olduğu halde, konunun uzmanı olmayan hekimlere başvurmakta, bu da tanı konma sürecini geciktirmektedir.
✓Tüberküloz tedavisi başlanan hastanın tedaviyi eksik bırakması ya da ilacını düzensiz olarak kullanması tümüyle şifa sağlanacak iken, hastalığın ilaca dirençli hale gelmesine ya da nüks etmesine neden olmakta ve böylece tedaviyi güçleştirmektedir.
PPD İle Tüberkülin Cilt Testi (TCT) Uygulaması Nedir, Ne İçin Yapılır?
Tüberkülin cilt testi kişinin daha önce tüberküloz basili ile karşılaşıp karşılaşmadığını anlamak için PPD (purified protein derivative/saflaştırılmış protein türevi) solüsyonu kullanılarak yapılan bir cilt testidir. Tüberküloz hastalığı açısından tanı koydurucu bir test olmayıp; kişinin daha önce basille karşılaşmış olduğunu göstererek, taramaya yardımcı olabilen bir testtir.
PPD İle Tüberkülin Cilt Testi (TCT) Nasıl Uygulanır?
Sol ön kolun 2/3 üst kısmında iç veya dış yüzüne, cilt içine yapılır. Uygulanacak alanda cilt lezyonu olmaması ve uygulamanın damarlara uzak olması gerekir. 5 TÜ’den 0,1 ml doz cilt içine verilir. Cilt yüzeyinin hemen altına iğnenin uç kısmı yukarı gelecek şekilde tutularak yapılır. Enjeksiyondan sonra 6–10 mm çaplı bir kabarcık oluşmalıdır. Test uygun yapılmamışsa hemen ikinci bir test dozu birkaç cm uzak bir yere yapılır ve yeri işaretlenir. Test yapıldıktan 48–72 saat sonra (2–3 gün / ideali 72 saattir) endurasyonun (deride oluşan sertlik) çapı şeffaf bir cetvelle milimetrik olarak ölçülür.
BCG Aşısı Yapılmadan Önce PPD İle Tüberkülin Cilt Testi (TCT) Neden Uygulanır?
BCG aşısı bebeklere doğumdan itibaren yapılabilir; ancak uygulama kolaylığı, daha az yan etki olması ve bağışıklığın daha kuvvetli gelişmesi için rutin aşı takvimine göre bebeklere 2 ayı dolduğunda uygulanır. Eğer BCG aşısı bebeğin 3. ayı dolduktan sonra yapılacaksa PPD ile TCT yapıldıktan sonra, sonucuna göre aşı uygulanır.
Canlı virüs aşıları Tüberkülin Cilt Testini (TCT) bozabilir, bu nedenle PPD uygulaması Kızamık içeren aşılar ile aynı günde veya 4–6 hafta sonra yapılmalıdır.
Tütün ve Diğer Bağımlılıkar Yapıcı Maddelerle Mücadele
Tütün ve Tütün mamüllerinin tüketilmesinin yasak olduğu alanlar nerelerdir?
Oturum meskenleri hariç tüm özel veya resmi kurumların kapalı alanlarında, toplu ulaşım araçlarında (şehir içi deniz ulaşım araçlarının açık güverte alanları dahil olmak üzere), taksi hizmeti veren araçlarda ve özel araçların sürücü mahallinde tütün mamulü kullanımı 4207 sayılı yasa ile yasaklanmıştır. Yasa uygulaması kapsamında üstü ve yan yüzlerinin yarısından fazlası kapatılmış olan alanlar ile açık veya kapalı bulundurulması fark etmeksizin üst ve yan yüzlerinin yarısından fazlasını kapatmaya olanak sağlayan açılır kapanır mekanizmaya sahip tüm alanlar kapalı alan olarak kabul edilmektedir.
Yasak kapsamında olup Tütün ve Tütün Mamülleri sunulan ve içilen yerlerle ilgili nasıl bildirimde bulunabilirim?
Akıllı telefonlara Yeşil Dedektör uygulaması indirilerek uygulama üzerinden bildiri yapılabilirsiniz. Sağlık Bakanlığı İletişim Merkezi ALO 184 SABİM şikayet hattı aranarak Tütün ve Tütün Mamülleri sunulan ve içilen yerlerle ilgili bildirimlerinizi yapabilirsiniz.
Madde bağımlılığı ile ilgili nereden yardım alabilirim?
✓Sağlık Bakanlığının, uyuşturucu ile ilgili danışma ve destek hizmetlerini doğrudan verdiği, kişiye uygun gerekli yönlendirmelerin yapıldığı, bu anlamda vatandaşların uyuşturucuyla mücadele kapsamında danışmanlık hizmeti alabilecekleri danışma ve destek hattı olan ALO 191 Uyuşturucu ile Mücadele ve Destek Hattını arayarak yardım talebinde bulunabilirsiniz.
✓İlçe Sağlık Müdürlükleri ve Kaymakamlıklarca yürütülen Bağımlılık Danışma ve Eğitim Merkezleri (BADEM) ne başvurarabilirsiniz.
Detaylı bilgi almak için tıklayınız.
Detaylı bilgi almak için tıklayınız.
Detaylı bilgi almak için tıklayınız.
Bulaşıcı Hastalıklar
Kuduz aşısını hangi hastanelerde yaptırabilirim?
Kuduz aşısı yapılan hastaneleri öğrenmek için tıklayınız.
Kuduz aşısı uygulayan hastanelerde hangi saatlerde aşı yaptırabilirim?
Kuduz aşı uygulaması yukarıda belirtilen hastanelerde 7/24 yapılmaktadır.
Sağlıklı Beslenme, Obezite
Hangi İlçelerde Diyetisyen Hizmeti Vardır?
İstanbul İl genelinde 38 İlçe Sağlık Müdürlüğü bünyesinde tamamında diyetisyen hizmeti verilmektedir. Müdürlüğümüz Web Sitesinden kendinize en yakın diyetisyeni seçebilir ve randevu alabilirsiniz.
Detaylı bilgi almak için tıklayınız
Detaylı bilgi almak için tıklayınız
İlçe Sağlık Müdürlüklerine Bağlı Sağlıklı Beslenme ve Obezite Danışma Birimlerinde Diyetisyen muayenesi ücretli midir?
İlçe Sağlık Müdürlüklerine bağlı olarak hizmet veren Sağlıklı Beslenme ve Obezite Danışma Birimlerinde muayene ücreti alınmamaktadır.Tamamen ücretsizdir.
İlçe Sağlık Müdürlüklerine Bağlı Sağlıklı Beslenme ve Obezite Danışma Birimlerinde Diyetisyene nasıl başvurabilirim?
Öncelikle kayıtlı olduğunuz Aile Hekiminize başvurun. Aile Hekiminiz gerekli değerlendirmeyi yaptıktan sonra sizi Diyetisyene yönlendirecektir.
Morbid obez hastalar ( ileri derece şişman ) obezite danışma birimlerine nasıl müracat edebilir?
✓Morbid Obez: Aile Sağlığı Merkezi tarafından ev ziyareti sonucu veya hastanın bireysel müracatı ile morbid obezite tanısı alan (Beden Kütle İndeksi 40'ın üzerinde olan) hastanın Aile Hekimi tarafından genel sağlık değerlendirilmesi yapılır ve hastaya ait bilgiler Halk Sağlığı Müdürlüğü'ne gönderilir kayıt altına alınır.
✓İmmobil Obez: Aile Sağlığı Merkezi tarafından ev ziyareti sonucu "sağlık açışından riskli olarak" değerlendirilen veya kendi işlerini göremeyecek kadar hareket kısıtlılığı olan hastaya hekimi tarafından İmmobil Hasta tanısı konur ve "Morbid Obez Hasta Bilgi Formu" doldurularak Toplum Sağlığı Merkezine bildirimi yapılır.Toplum sağlığı merkezi tarafından hasta bilgileri ivedi olarak Halk Sağlığı Müdürlüğü'ne gönderilir. Halk Sağlığı Müdürlüğü tarafından yapılan değerlendirme sonrasında hastanın ikamet ettiği ilçenin bağlı bulunduğu Kamu Hastaneleri Birliğine oluşturulmuş olan " Morbid Obez Hasta Takip Ekibi" tarafından değerlendirilmesi ve tedavi süreci için evrakları gönderilir.
Kamu Hastaneler Birliği tarafından Obezite Danışma Birim sorumlusunun koordinasyonuyla aile hekimi, endokrinolog/dahiliye uzmanı, psikiyatrist ve diyetisyenden oluşan bir ekip tarafından hasta evinde ziyaret edilir.Tedavisinin yapılması için ikinci veya üçüncü basamak sağlık kuruluşuna sevkinin sağlanmasını takiben "Morbid Obez Hasta Takip/ Değerlendirme Formu" doldurulur. Hastaların tedavi süreçleri takip edilip kayıt altına alınmaktadır.
Toplum Ruh Sağlığı Merkezi (TRSM)
Toplum Ruh Sağlığı Merkezlerinin Amacı Nedir?
Amaç kronik ağır ruhsal rahatsızlığı olan hastaların yaşadıkları ortamda takip ve tedavilerinin yapılmasıdır. Bu sayede hastaların toplumun dışına atılmadan ve dışlanmadan toplumla birlikte yaşamaları hedeflenir.
Toplum Ruh Sağlığı Merkezi Kimler başvurabilir?
Yönergeye göre bilişsel, yönetsel ve sosyal beceri alanlarındaki yıkıcı etkisi nedeniyle yeti yitimi ile giden şizofreni ve benzeri psikotik bozukluklar ve duygu durum bozuklukları gibi kronik ruhsal hastalıkları olan bireyler başvurabilir.
İstanbul İlinde Kaç Adet Toplum Ruh Sağlığı Merkezi Bulunmaktadır?
İstanbul’da 27 adet Toplum Ruh Sağlığı Merkezi bulunmakta olup bunların 16’sı Avrupa Yakasında; 11’i Anadolu Yakasındadır.
Toplum Ruh Sağlığı Merkezlerinde Kimler Çalışır?
06/03/2014 tarih ve 9453 sayılı Bakan Onayı ile yürürlüğe konulan Toplum Ruh Sağlığı Merkezleri Hakkında Yönerge’ye göre; Merkezde; ruh sağlığı ve hastalıkları uzmanı, sosyal çalışmacı, psikolog, hemşire, sağlık memuru, iş uğraş terapisti, tıbbi sekreter, güvenlik görevlisi ve planlanan aktivitelere bağlı eğitimciler (resim öğretmeni, el işi öğretmeni, müzik öğretmeni ve spor öğretmeni gibi).
Toplum Ruh Sağlığı Merkezlerinde Neler Yapılmaktadır?
Takip İşlemleri:
Merkeze devamı sağlanan hastaların ilaç tedavilerini düzenli kullanıp kullanmadığı, doğru zamanda ve dozda kullanıp kullanmadığı, yan etki olup olmadığı gibi süreçleri takip etmek,
Merkeze devamı sağlanamayan hasta ve/veya yakınlarıyla irtibata geçilerek evde ziyaret etmek ve bu ziyaretler sırasında farmakolojik tedavisini planlamak ve hastayı merkeze devamı konusunda ikna etmeye çalışmak,
Merkezde ya da evde takip sırasında herhangi bir sebeple alevlenen ve kendine ya da çevresine zarar verme potansiyeli taşıyan hastanın ilgili birimlerle irtibat kurarak yataklı bir psikiyatri kliniğine yatışını sağlamak.
Eğitim:
Hasta ve hasta yakınlarına psikoeğitim vermek,
Uygun hastalara sosyal beceri eğitimi vermek ve toplum içinde uygulamalar yapmak.
Terapi:
Hastaların ilgileri ve kişilik özelliklerine uygun uğraşı alanlarını planlamak ve uğraşı terapilerine katılımlarını programlamak,
Uygun olan hastalarla açık/kapalı grup terapileri düzenlemek.
Diğer Fonksiyonlar:
Yerel yönetimler, yerel yazılı ve görsel medya aracılığı ile toplumu bilinçlendirmek ve damgalama karşıtı çalışmalar yapmak.
Yapılan çalışmalar sırasında tespit edilen hastaneye yatış, bakım, çalışacak işyeri ihtiyaçlarına cevap vermek üzere ilgili kurumlarla irtibat kurmak.
Bana En Yakın Toplum Ruh Sağlığı Merkezini Nasıl Bulabilirim?
Detaylı bilgi almak için tıklayınız
Şizofreni tanısı almış bir yakınımı tedaviye ikna edemiyorum. Bu merkezlerde çalışan psikiyatrist evime gelip yakınımla görüşür mü?
Evet, Toplum Ruh Sağlığı Merkezlerinin çalışma prensipleri arasında ev ziyareti yapmak da bulunmaktadır. Kişiyi tedavi ederken sosyal ortamlarında da tedavisini desteklemek amaçlanmaktadır.
Oturduğum İlçede TRSM bulunmuyor. Bu durumda ne yapmalıyım?
Halihazırda her ilçede TRSM bulunmamaktadır. Bu durumda hastanın ikametine en yakın ilçedeki TRSM ile irtibata geçiniz.
Otizm Spektrum Bozukluğu (OSB)
Otizm Spektrum Bozukluğu nedir?
Otizm, sıklığı giderek artmakta olan, karşılıklı sosyal iletişim ve etkileşimdeki yetersizlikler; tekrarlayıcı, davranışlar ile karakterize nörogelişimsel bir bozukluktur.İlk risk belirtileri yaşamın ilk 1-2 yılında görülmektedir. 18 ay itibarı tarama ile erken yaş olguları tesbit edilebilir ve erken tanı ile bir çocuğun hayatı değişebilir.
Neden spektrum?
Spektrum kavramı, tanısal özelliklerin az sayıda yada çok sayıda olmasından kaynaklanmaktadır.Kimi bireylerde tüm özellikler tamamen belirgin olarak gözlenirken, kimilerinde özelliklerden bazıları çok hafif olarak kendini belli eder.
Otizmin görülme sıklığı nedir?
2018 verilerine göre Amerika Hastalıkları Kontrol Merkezi (CDC) Otizm Spektrum Bozukluğunun görülme sıklığını; 59 çocukta bir olarak yayınlamıştır
Otizm tanısı nasıl konur?
Otizm tanısı çocuk ergen psikiyatristleri tarafından konulmaktadır. ‘Ulusal Otizm Eylem Planı’ kapsamında aile hekimlerince psikososyal muayenesi yapılan ve uzman hekim değerlendirmesine ihtiyaç duyulan 18-36 ay arası çocuklar kamu hastanelerimize bağlı çocuk ergen psikiyatri polikinliklerine yönlendirilmekte ve erken tanı süreci başlatılmaktadır
Tanı ömür boyu mu yoksa geçici mi?
Tanının varlığı problemin ömür boyu olduğu anlamına gelmez. Erken ve nitelikli eğitim ile tanıdan kurtulma, hayatını bağımsız idame ettirme olanağı bulunmaktadır. Temel tedavi uygun eğitsel yaklaşımdır. En çok davranışçı yaklaşımların etkin olduğu bildirilmiştir. Ev eğitim programları ve ebeveynin eğitim programına dahil olması çok önemlidir.
Çocuğumda ne zaman otizmden şüphelenmeliyim?
Eğer çocuğunuz:✓ Başkalarıyla göz teması kurmuyorsa,
✓ İsmini söylediğinizde bakmıyorsa,
✓ Söyleneni işitmiyor gibi davranıyorsa,
✓ Parmağıyla ile istediği şeyi göstermiyorsa,
✓ Oyuncaklarla oynamayı bilmiyorsa,
✓ Akranlarının oynadığı oyunlara ilgi göstermiyorsa,
✓ Bazı sözleri tekrar tekrar ve ilişkisiz ortamlarda söylüyorsa,
✓ Konuşmada akranlarının gerisinde kalmışsa,
✓ Sallanmak, çırpınmak gibi garip hareketleri varsa,
✓ Aşırı hareketli, hep kendi bildiğince davranıyorsa,
✓ Gözleri bir şeye takılıp kalıyorsa,
✓ Bazı eşyaları döndürmek, sıraya dizmek gibi sıra dışı hareketler yapıyorsa,
✓ Günlük yaşamındaki düzen değişikliklerine aşırı tepki veriyorsa,
✓ Otizm açısından değerlendirme yapmak gerekir.
Yapılan araştırmalar bu hastalığın tedavisinde en önemli basamağın erken teşhis ve doğru yönlendirme olduğunu göstermektedir. Bu nedenle ebeveynlerin ve bakımverenlerin çocuğun davranışlarını gözlemlemesi ve yaşıtlarının gelişimleriyle kıyaslamaları, bazı sorunları erken fark edebilmeleri açısından çok önemlidir. 18-36 ay çocuklar üzerinde otizmin belirtilerini tespit etmek amacıyla geliştirilmiş M-Chat adlı tarama ölçeği bu konuda yarar sağlar.
M-Chat tarama ölçeğini aileler uygulayabilir mi?
M-Chat genelde ailelerin doldurduğu bir testtir. Ancak Türkiye’de yapılan araştırmalarda bu ölçeğin eğitilmiş sağlık çalışanları yardımı ile uygulanmasının daha doğru olabileceği gösterilmiştir. M-Chat tarama testi İstanbul İl Sağlık Müdürlüğünün web sayfasında yer almaktadır.
Otizmin Sebepleri Nelerdir?
Otizm, genetik faktörler, beyin ile ilgili nöronal ve gelişimsel bozukluklar, ileri anne-baba yaşı ve doğum öncesi ve sonrası bazı çevresel etkenlerden kaynaklanmaktadır.
Tanı artıyor mu?
Bu alanda sosyal bilinç ve klinik başvurular artmaktadır. Tanı kriterleri daha hafif formları da kapsayacak şekilde genişlemiştir. Sayılan tüm nedenlerle birlikte sıklığında gerçek bir artış olduğu düşünülmektedir.
Aşılardaki katkı maddeleri otizme sebep olur mu?
Aşıların otizme yol açtığına dair bilimsel veri bulunmamaktadır. Ayrıca çocukları aşılamamak, onları başka hastalıklara karşı korumamak anlamına geldiğinden anne-babaların çocuklarının aşılarını düzenli olarak yaptırmaları son derece önemlidir.
Otizmli çocukların reklam ve müzik kanallarını seyretmesi zararlı mıdır?
Sosyal uyaran eksikliği tüm çocuklarda olduğu gibi otizmli çocuklar için de son derece olumsuz bir durumdur. Bu nedenle çocukları televizyon ve tabletten uzaklaştırıp sosyal ortamlara girmelerine yardımcı olmak, ailelerin birlikte oyun oynaması ve kaliteli vakit geçirmeleri son derece önemlidir.
Otizmin Tedavisi Nasıldır?
Otizmli çocuklara; bireysel terapi, grup terapisi, özel eğitim ve gerekirse ilaç tedavisi uygulanır.
Tedavide ailenin bilgilendirilmesi ve eğitimi de önemli basamaklardan biridir.
Otizmde tedavi edici bir ilaç yoktur. İlaç tedavisi sıklıkla eşlik eden davranış bozuklukları, hiperaktivite, tekrarlayıcı hareketlerin azaltılması veya uykunun düzenlenmesi amacıyla tedaviye eklenmektedir. Kullanılan bazı ilaçların çocukları konuşma becerileri ve sosyal becerilerinde olumlu gelişmelere yardımcı olabildiği bilinmektedir.
Başka alternatif tedaviler işe yarar mı?
Diyet tedavisi, yunuslarla eğitim, at binme terapisi, magnezyum ve bazı maddelerin vücuttan atılma ilkesine dayanan tedaviler, biyo-feedback vs. gibi alternatif yöntemlerin etkinliği bilimsel olarak gösterilmemiştir.
Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesi, Çocuk İzlem Merkezi (ÇİM)
6284 Sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun nedir ?
Bu Kanunun amacı; şiddete uğrayan veya şiddete uğrama riski bulunan kadınların, çocukların, aile bireylerinin ve tek taraflı ısrarlı takip mağduru olan kişilerin korunması ve bu kişilere yönelik şiddetin önlenmesi amacıyla alınacak tedbirlere ilişkin usul ve esasları düzenlemektir.
6284 Sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun kapsamında önleyici tedbir kimlere uygulanır ?
Şiddet uygulanan kişiyi korumak amacıyla faile uygulanır.
6284 Sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun kapsamında önleyici tedbir nasıl aldırılır ?
Şiddet durumu ortaya çıktığında Kolluk kuvvetine ve Cumhuriyet Savcılığına başvuruda bulunarak tedbir kararı aldırılabilir.
Bu karar ne kadar süre ile alınır, süre bittiğinde tekrar alınabilir mi ?
Karar hakimin takdir yetkisine bağlı olarak en fazla 6 ay için alınır. Süre bittiğinde tekrar dilekçe vererek uzatma talebinde bulunabilir.
Çocuk İzlem Merkezi (ÇİM) nedir ?
0-18 yaş grubu cinsel istismara uğrayan ya da uğradığı düşünülen çocukların adli görüşmeleri ile adli ve psikiyatrik muayenelerinin yapıldığı, sosyal gereksinimlerinin değerlendirildiği multidisipliner hizmet veren merkezlerdir.
Çocuk İzlem Merkezinde kimler çalışır?
Adli Tıp Uzmanı
Psikolog
Sosyal Çalışmacı
Çocuk Gelişimci
Psikolojik Danışman
Hemşire
Konsültanlar
Çocuk Psikiyatristi
Çocuk Hekimi
Çocuk İzlem Merkezlerine kimler başvurur ?
Çocuk
Aile
Kolluk Birimleri
Öğretmen
Sağlık Personeli
ASPİM Personeli
Müftülük Personeli
Muhtar
Vatandaş
Meslek Örgütleri
Çocuk İzlem Merkezinin çalışma saatleri nelerdir ?
7 gün 24 saat usulü ile hizmet vermektedir.
Çocuk İzlem Merkezleri nerelerde bulunmaktadır ?
Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesi bünyesinde
Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi bünyesinde
Şişli Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi bünyesinde yer almaktadır.
Çocuk İzlem Merkezlerinin iletişim numaraları nelerdir ?
Kanuni ÇİM : 0 212 404 15 00 / 2151-3472
Bakırköy ÇİM : 0 212 409 15 15 / 2656-2717
Şişli ÇİM : 0 212 373 53 97 / 95
Çevre Sağlığı (Su, Havuz, Haşereler)
İstanbul'da nerede denize girebilirim?
Detaylı bilgi edinmek için tıklayınız
İstanbul'da yüzme suyu kalitesi sonuçlarını nasıl öğrenebilirim?
Detaylı bilgi edinmek için tıklayınız
Yüzme alanları ile ilgili şikayet başvurumu nereye yapabilirim?
Şikayeti Sağlık Bakanlığı İletişim Merkezi Alo 184 hattına veya bulunduğunuz ilin Halk Sağlığı Müdürlüğüne yapabilirsiniz.
Havuz sularında ortalama sıcaklık kaç o C olmalıdır?
Açık havuzlarda 26-28 o C, kapalı havuzlarda 26-38 o C arasında olmalıdır.
Hepatit B taşıyıcısıyım havuza girebilirmiyim?
Hepatit B kontamine su ve yiyecek yoluyla bulaşmadığından Hepatit B taşıyıcısının havuzdan yararlanmasında bir sakınca görülmemektedir.
Yüzme havuzları ile ilgili şikayet başvurumu nereye yapabilirim?
Şikayeti Sağlık Bakanlığı İletişim Merkezi Alo 184 hattına veya bulunduğunuz ilin Halk Sağlığı Müdürlüğüne yapabilirsiniz.
Tankerle içme-kullanma suyu temini nakil izin belgesini nereden alabilirim?
Tankerle içme-kullanma suyu temini ve nakli izin belgesi için İstanbul Halk Sağlığı Müdürlüğü Çevre Sağlığı Şubesine müracat edilmesi gerekmektedir.
Ambalajlı su satış yeri ve nakil aracı izin belgesi almak için nereye başvurulması gerekir?
Ambalajlı su satış yerinin bulunduğu İlçe Toplum Sağlığı Merkezine başvurulması gerekmektedir.
Damacana suyu satın alırken nelere dikkat etmeliyim?
Suyun etiketi sağlam ve okunaklı şekilde ürünün üzerinde olmalıdır.
Suyun etiketinde;
✓ Suyun adı, cinsi, imla edildiği yerin adresi,
✓ Valilikçeverilen iznin tarih ve sayısı, suyun sahip olduğu analiz değerleri,
✓ Suyun imal ve son kullanma tarihi ile parti ve seri numarası mutlaka bulunmalıdır.
Damacanaların üzerinde ürün güvenliğini sağlamak için hava ve su sızdırmayan, kap ve kapağı içine alacak şekilde yapıştırılmış, güvenlik bandı (shiring) bulunmalıdır. Kapak ve güvenlik bandı üzerinde suyun markası yazılı olmalıdır. Kapağı ya da güvenlik bandı açılmış veya zarar görmüş ürünler satın alınmamalıdır.
Satın aldığımız suların bazılarında doğal kaynak suyu bazılarında içme suyu bazılarında ise doğal mineralli su yazmaktadır.Bunların arasındaki fark nedir?
Sağlık Bakanlığı doğal mineralli sular yönetmeliği ve insani tüketim amaçlı sular yönetmeliği'ne göre sular;
✓ Doğal mineralli su:
Yerkabuğunun çeşitli derinliklerinde uygun jeolojik şartlarda doğal olarak oluşan, bir veya daha fazla kaynaktan yeryüzüne kendiliğinden veya teknik usullerle çıkartılan, mineral içeriği, kalıntı elementleri ve diğer bileşenleri ile tanımlanan, her türlü kirlenme risklerine karşı korunmuş doğal mineralli su yönetmeliğinin 5 inci, 6 ncı ve 7 nci maddelerinde belirtilen özellikleri haiz olan ve 8 inci madde gereği onaylanan yeraltı sularını,
✓ Kaynak suyu:
Jeolojik koşulları uygun jeolojik birimlerin içinde doğal olarak oluşan, bir veya daha fazla çıkış noktasından yer yüzüne kendiliğinden çıkan veya teknik usullerle çıkartılan ve insani tüketim amaçlı su yönetmeliğin 36 ncı maddesinde izin verilenler dışında her hangi bir işleme tabi tutulmaksızın ek-1' deki nitelikleri taşıyan, etiketleme gerekliliklerini karşılayan ve satış amacı ile ambalajlanarak piyasaya arz edilen yer altı sularını,
✓ İçme suyu:
jeolojik koşulları uygun jeolojik birimlerin içinde doğal olarak oluşan, bir çıkış noktasından sürekli akan veya teknik usullerle çıkarılan ve bakanlıkça uygun görülen dezenfeksiyon, filtrasyon, çöktürme, saflaştırma ve benzeri işlemler uygulanabilen ve parametre değerlerinin eksiltilmesi veya arttırılması suretiyle ek-1'deki parametre değerleri elde edilen, etiketleme gerekliliklerini karşılayan ve satış amacı ile ambalajlanarak piyasaya arz edilen yer altı sularını ifade etmektedir.
Aldığım ambalajlı suyu analiz ettirmek istiyorum ne yapmalıyım?
Halk sağlığı laboratuvarları ve özel laboratuvarlarda ücret karşılığı analizini yaptırabilirsiniz.
Evime aldığım damacana suyu hangi koşullarda saklamalıyım?
Damacanaları muhafaza ederken Serin, kuru, güneş ışığından uzak,temiz ve kokusuz bir yerde Tüp, deterjan gibi kimyasal maddelerden etkilenmeyecek şekilde, Kapakları kapalı olacak şekilde muhafaza edilmelidir. Damacanalara ayran, meyve suyu, şebeke suyu, kimyasal içerikli sıvılar gibi herhangi bir sıvı konulmamalıdır.Tüp, oto gaz, petrol ürünleri ve benzeri kimyasal maddelerle birlikte taşınan ya da satışa sunulan yerlerden su satın alınmamalıdır. Damacana sular, kapağı açıldıktan sonra en geç 1 hafta içinde tüketilmelidir.
Ambalajlı su ile ilgili şikayetimi nereye yapmalıyım?
Şikayeti Sağlık Bakanlığı İletişim Merkezi Alo 184 hattına veya bulunduğunuz ilin Halk Sağlığı Müdürlüğüne yapabilirsiniz.
Su depomuzu ne sıklıkla temizletmeliyiz?
Hiç yapılmadı ise hemen, su kesintilerinin olduğu dönemlerde 3 ayda bir, diğer dönemlerde 6 ayda bir temizletilmesi gerekmektedir.
Sağlık açısından depomuzu kesinti halinde mi kullanalım yoksa her zaman mı?
Deponuzda bekleyen suda zamanla bakteriyolojik kirlilik olabileceğinden deponuzu sürekli kullanmanız sağlık açısından daha iyidir.
Su kesintisinden sonra ne yapmalıyım?
Su kesintisinden sonra ilk gelen suyun kirli olma riski yüksektir. Suyun bulanıklığı gidene kadar ortalama 3 - 5 dakika akıtılmalı, eğer akıtılmasına rağmen lağım kokusu gibi kötü bir koku olursa içilmemeli ve ilgili sağlık kuruluşlarına bildirilmelidir.
Şebeke suyu için su arıtma cihazı kullanmalı mıyım?
Musluktan akan şebeke suyunu her hangi bir arıtıma tabi tutmadan tüketebiliriz. Ancak kişisel olarak tercih edilmesi halinde kullanılan arıtma cihazının kullanım talimatı doğrultusunda bakım ve temizliğinin mutlaka zamanında yapılması önem arz etmektedir.
Su analizlerini nerede yaptırabilirim?
Su analizleri Müdürlüğümüze bağlı Halk Sağlığı Laboratuvarlarında ve özel laboratuvarlarda ücreti karşılığında yaptırabilirsiniz.
Kurumunuzun haşerelere karşı ilaçlama hizmeti var mı?
Türkiye Halk Sağlığı Kurumu veya Halk Sağlığı Müdürlükleri ilaçlama hizmeti vermemektedir.
Kurumumuzca haşerelere karşı ilaçlama hizmeti veren firmaların denetimleri yapılmakta ve ruhsatlandırma işlemleri yürütülmektedir.
Evimi ilaçlatmak istiyorum nereye başvurmam gerekiyor?
Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Çevre Sağlığı Daire Başkanlığının internet sitesinde Halk Sağlığı müdürlüklerince ruhsatlandırılmış haşere ilaçlama işyerlerinin bilgileri bulunmaktadır. Sitede yer alan firmalardan herhangi birisiyle irtibata geçebilirsiniz.
Antibakteriyel ürün alırken nelere dikkat etmeliyiz?
Öncelikli olarak Sağlık Bakanlığından izinli olup olmadığına bakmanız gerekiyor. Ürünün etiket üzerindeki bilgilerinde Sağlık Bakanlığı izin tarih ve sayısının bulunması gerekmektedir.
Haşerelere karşı kullanılan ürünler sağlığımızı etkiler mi?
Kullanılan ilaçların belirli bir toksikitesi bulunmakla beraber kullanım talimatı veya uygulama sonrası uyarılar dikkate alındığında insan sağlığını olumsuz etkileyecek düzeyde değildir.
Ayrıca kullanılan ürünlerin Sağlık Bakanlığından izinli olması gerekmektedir.
Piyasada birçok farklı ürün üzerinde antibakteriyel yazmaktadır. Bu ürünler gerçekten bakterilere karşı etkili midir?
Bütün antibakteriyel ürünler Sağlık Bakanlığından izinli olmak zorundadır. Aldığınız ürünün üzerinde Sağlık Bakanlığı izin tarih ve numaralarını kontrol etmelisiniz. Ayrıca Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Çevre Sağlığı Daire Başkanlığının internet sitesinden izinli ürünlerin listesine ulaşabilirsiniz.
İş Yeri Hekimliği
İşyeri Hekimliği onayını kimler alabilir?
Kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan ve yöneticilik görevi bulunmayan tabipler ile aile hekimleri işyeri hekimliği onayı alabilirler.
İşyeri hekimliği başvuru belgeleri nelerdir?
✓Dilekçe
✓Taahhütname
✓Hekimin işyerinde işyeri hekimliği hizmetini vereceği günlük, haftalık, aylık çalışma süresini gösteren çalışma planı
✓İşyeri hekimliği sertifikasının fotokopisi (önlü arkalı çekilerek vize yapıldı ise gözükmesi sağlanacak) 10’dan az çalışanı olan az tehlikeli işyerleri için aranmayacak.
✓Hizmet sözleşmesi yapılacak işyeri bilgi formu (İşyeri tarafından doldurulup, onaylanacak).
✓Aile hekimleri için İSM onaylı aile hekimliği çalışma saatleri çizelgesi
Onay alma süresi nedir?
7 ile 10 gün arası onay verilmektedir.
İşyeri hekimliği sözleşmesi bitince bildirmek gerekir mi?
Evet, İSG Katip sisteminden ayrıldığına dair Personel Detaylandırma Raporu alıp gönderilmesi gereklidir.
İşyeri hekimliği aylık çalışma planını her ay göndermek gerekli midir?
Evet, her ayın ilk günlerinde o ayın aylık çalışma planı gönderilir.
Her yapılan sözleşmenin bildirilmesi gerekli midir?
Evet, onay alındıktan sonraki zamanlarda yapılan her sözleşmenin bildirilmesi gereklidir.
İşyeri hekimliği yapmaya başladıktan sonra onay alınabilir mi?
Tababet ve Şuabatı Sanatlarının Tarzı İcrasına Dair Kanunun 12. Maddesinin 3. Fıkrasına göre onay alınmadan işyeri ile sözleşme yapılmamalıdır.