İstanbul İl Sağlık Müdürü Prof. Dr. Kemal Memişoğlu Gelişim Üniversitesi’nde gençlerle buluştu.
“Sağlık Hizmetlerinin Dünü, Bugünü ve Geleceği” konulu etkinlik, Gelişim Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Abdulkadir Gayretli, Gelişim Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Burhan Aykaç ve Gelişim Üniversitesi Genel Sekreteri Dr. Öğr. Üyesi Serdar Çöp ve üniversite öğrencilerinin katılımı ile gerçekleşti.
Gençlere hitap eden Prof. Dr. Kemal Memişoğlu, konuşmasına özgeçmişinden bahsederek başladı. Sağlıkta dönüşümün başından itibaren, 2003’den bugüne kadar hem yöneticilik hem de mesleki hayatını sürdürdüğünü söyleyen Memişoğlu, vaktinin büyük bir kısmını yöneticiliğin aldığını belirtti.
Modern tıbbın doğuşundan bugüne kadar gelen sağlık parametrelerinden bahseden Memişoğlu, konuşmasına modern tıbbin ne zaman ve nasıl başladığını anlatarak devam etti. Sağlık Medeniyetinin temelinin İbn-i Sina ve onun eserleri olduğunu vurgulayarak Batının Rönesans’tan sonra İbn-i Sina’dan alıp öğrendikleri ile geliştiğini söyledi.
Prof. Dr. Kemal Memişoğlu, “Bizim medeniyetimizde Selçuklular döneminde ilk hastane ve tıp medresesi kuruldu. Aynı şekilde Osmanlı’da da devam eden sağlık hizmetleri 19.yy dan sonra batıyı örnek alarak medeniyet gelişiyor. Osmanlı dönemine ait Fatih Sultan Mehmet’in vasiyetnamesini okumanız bilmeniz gerekiyor. Çünkü o vasiyetname, evde sağlık hizmetlerinin yapılabilir halde olduğunu gösteriyor. Bu ufku ve vizyonu bilmeniz lazım. 1900’lerde Mekteb-i Tıbbiye Şahane, ilk tıp fakültesi 14 mart 1827 Şahzade Başı’nda Tulumbacıbaşı Konağı’nda kuruluyor ve bu kurulduktan sonra da 1836 da Mekteb-i Tıbbiye olarak birleştiriliyor ve öğrencileri tıbbiyeli olarak nitelendiriliyor.” dedi.
14 Martın ne olduğundan da bahseden Memişoğlu 14 Mart 1919’un önemli olduğunu ve bilinmesi gerektiğini söyledi.
“Türkiye’de sağlık nerden nereye gelmiş?”
İstanbul İl Sağlık Müdürü Prof. Dr. Kemal Memişoğlu “1923 yılında Türkiye’de toplam hekim sayısı 554 peki Türkiye’de sağlık nerden nereye gelmiş? Cumhuriyette neler yapılmış onlardan da bahsedelim. 23 Nisanı herkes biliyor. 23 Nisan 1920 de devlet savaşta olmasına rağmen 2. kanun olarak sağlık kanununu çıkarıyor. Bu devletin sağlığa ne kadar önem verdiğini gösteriyor. 3 Mayıs 1920’de Sağlık Bakanlığı kuruluyor ve ilk sağlık bakanı Adnan Adıvar.” dedi.
“Toplumun sağlığa bakışı nedir?” hakkında da bilgi veren Memişoğlu “Bizim toplumumuz önce dinini 2. olarakta sağlığı önemsiyor. Sağlıkta Dönüşüm ile ne yapıldı peki? Türkiye, birçok gelişmiş ülkenin 100 yılda yapabileceği bir dönüşümü çok kısa sürede yaptı. Sağlıktaki en önemli değişiklik bence, hekimin etrafında dönen sağlık sitemi hastanın etrafına alındı, hastanın önemsendiği hizmet sunumunun önemsendiği bir siteme dönüştü. Hasta haklarının önemsendiği bir sistemdeyiz artık. Artık sağlıkçıya erişim mümkün bu da sağlıkta dönüşümün hedeflerindendi. Kişi sağlıkla ilgili senede 2 kere işlem yapılıyordu artık 9 kere ulaşılabiliyor. 2012’ye kadar sağlıkta erişimi kolaylaştırdık hızlandırdık. 2012’den sonra yapısal değişikliklere yöneldik ve bunu da hala sürdürmekteyiz.” diyerek konuşmasına devam etti.
İstanbul ilinin büyüklüğünden ve jeopolitik konumundan bahseden Memişoğlu, 150-200 yıldır batı tıbbının örnek alındığını ancak doğu tıbbında da örnek alınabilecek şeylerin olduğunu ve doğu batı tıbbının analizini yapabilecek konumda olduğumuzu söyledi.
“Türkiye’de ki Doğurganlık Oranları”
Türkiye’de ki doğurganlık oranlarından bahseden Memişoğlu, “60 yılında 6.1, 2016 senesinde 2.1 olduğunu ve bu nüfusumuzun artmadığını gösterir. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın 3 çocuk politikası bu yüzden çok önemli bir politikadır. Ayrıca hastalanmadan sağlığın korunması gerekiyor. Obezite, hareketsizlik ve bağımlılık gibi faydası olmayan alışkanlıkların değiştirilmesi lazım.” lazım diyerek sözü gençlere bıraktı ve onların sorularını yanıtladı.
Fotoğraflar